Ordu’dan AKP milletvekili adayı olan Özer, TVNET canlı yayınında gündeme ait açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Özer, son 20 yılda eğitimde okullaşma oranları artırılırken öğretmen başına düşen öğrenci sayısını OECD ortalamasına yakınlaştırmak için öğretmen atamalarının hiç ihmal edilmediğini belirterek, “Şu anda 1,2 milyon öğretmenimiz var sistemimizde. 1,2 milyonu da geçti, bu son atamalarla da geçecek inşallah. 2000’li yıllarda 500 bin öğretmenimiz vardı sistemin içerisinde. Yaklaşık 750 bin öğretmen, yani yüzde 75’i şu anda eğitim sisteminde olan öğretmenlerin yüzde 75’i son 20 yıl içerisinde eğitim sistemine kazandırıldı ve birinci defa Türkiye’de öğrenci sayısı artmasına karşın öğretmen başına düşen öğrenci sayısı OECD ortalamasına yakınlaştırıldı.” diye konuştu.
Her yıl çok önemli oranlarda öğretmen atamaları gerçekleştirildiğine işaret eden Özer, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bunun için Sayın Cumhurbaşkanımıza minnettarız. Sayın Cumhurbaşkanımız bu kez son 20 yılda tek seferdeki en yüksek atamayı Ulusal Eğitim Bakanlığına tahsis etti. İnşallah 8 Mayıs tarihi prestijiyle İstanbul’da pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle atamayı gerçekleştireceğiz. Ondan evvel de sizin değindiğiniz üzere 3 bin 500 engelli öğretmen ataması ki o da son 20 yılın tek seferdeki en yüksek ataması oldu. Hatta orada Sayın Cumhurbaşkanımız bir de sürpriz yaptı. Başvuruyu yapıp atanamayan, geriye kalan tüm öğretmenlerin de atanması muştusunu verdi ve onların atamalarını da gerçekleştirdik. İnşallah 8 Mayıs’ta da 45 bin öğretmen atamasını gerçekleştireceğiz.”
Burada mümkün olduğu kadar tüm branşlara, tüm alanlara öğretmen ataması gerçekleştireceklerini aktaran Özer, önceliği sınıf öğretmenliğine verdiklerini, en yüksek oranın bu branşta olduğunu söyledi.
Özer, 500 ve üzerinde öğrenci olan tüm okullara en az bir rehber öğretmen görevlendirmek için ikinci sırayı rehber öğretmenlere verdiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
“Üçüncü sırayı okul öncesi eğitime verdik. Zira okul öncesi eğitim bizim şu anda öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Doğal bir evvelki atamada da 7 bin 503 okul öncesi öğretmen ataması gerçekleştirmiştik. Bununla birinci defa son bir yıl içerisinde 10 binin üzerinde okul öncesi öğretmen ataması gerçekleştirmiş olacağız. Yeniden ilköğretim, matematik, öteki alanlar, tüm alanlarla önemli oranda öğretmen ataması inşallah gerçekleştireceğiz. Doğal bu 45 bin öğretmen atamasında tartımızı zelzele bölgesine kaydırıyoruz. Yani oradaki öğretmen gereksiniminin tamamını karşılamak üzere bu atamanın yüzde 50’sinden daha fazlasını birinci sırada Hatay olmak üzere sarsıntı bölgesine kaydırdık. İnşallah atamalar iyi bir halde neticelenir ve öğretmenlerimiz bir sonraki eğitim öğretim yılı prestijiyle onun başlangıcında da vazife yapacakları okullarda vazifelerine başlarlar.”
“Ek olarak bir atama muştusu gelir mi?” sorusunu Özer, “Her yıl atama oluyor. İnşallah öğretmenlerimizin beklentisini karşılayacak halde yeni atamalarla atanma bekleyen öğretmenlerimize müjde veririz.” biçiminde yanıtladı.
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için toplumsal siyasetlerin devreye sokulduğunu belirten Özer, imkanı olanla olmayan ortasında eğitime erişimdeki mahzurların azaltıldığını tabir etti.
“BAKANLIĞIN TÜM KADEMELERİ SAHADAYDI”
Özer, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda bakanlığın tüm kademeleriyle alanda olduğuna dikkati çekerek, birinci önceliklerin depremzedelerin barınma ve yeme içme üzere temel gereksinimlerini gidermek olduğunu söyledi.
Deprem bölgesindeki 10 vilayette en sağlam binaların okul binaları olduğunu gördüklerini tabir eden Özer, “20 bin 868 okul binasından yalnızca 24 tanesi yıkıldı. Sonraki artçı zelzelelerde ağır hasar alanlar oldu. Lakin birinci sarsıntıda okul binalarımız misyonunu yaptı. Hala kimi okul binalarımız İçişleri Bakanlığı ve Sıhhat Bakanlığı tarafından etkin olarak kullanılıyor.” dedi.
Bakan Özer, birinci etapta 465 bin depremzede vatandaşa barınma hizmeti verdiklerini anlatarak, “Tüm meslek liselerimiz, uygulama otellerimiz, öğretmenevlerimiz, sıcak yemek pişirdiler. İstekli öğretmenlerimiz alanda çalıştılar. Günlük üretim kapasitesi 2 milyona çıktı. 2 milyon sıcak yemek üretebilir duruma geldik.” sözlerini kullandı.
Meslek liselerine kurulan ekmek üretim merkezlerinde, ekmek fabrikalarında günlük 1,8 milyon ekmek üretildiğini aktaran Özer, “Milli Eğitim Bakanlığı Arama Kurtarma Ünitesinde 4 bin 593 öğretmenimiz alanda enkazdan vatandaşlarımızı kurtarmak için ellerinden gelen çabayı sarf ettiler. Meslek liseleri, halk eğitim merkezleri vatandaşın gereksinim duyduğu, iç çamaşırından uyku tulumuna kadar her türlü gereksinimlerini üretecek süratli bir biçimde devreye sokuldu.” diye konuştu.
Özer, burada ikinci atak olarak okulların olağanlaşması için adımlar attıklarını belirterek, çadırda, konteyner ve açık havalarda öğrenci ile öğretmenleri buluşturmaya çalıştıklarını, çocuklara, yaşadıkları travmadan çıkmalarını sağlamak için psiko-sosyal takviye sağladıklarını anlattı.
Ardından 10 ili sarsıntıdan etkilenme durumlarına nazaran 3 kategoriye ayırdıklarını anımsatan Özer, daha sonra kategorilere nazaran okulları kademeli halde tekrar öğrencilerle buluşturduklarını tabir etti.
Özer, 24 Nisan prestijiyle Adıyaman ve Hatay’da tüm ilçelerde eğitim öğretimin başladığını kaydederek, “Bu süreci yürütürken öğrencilerimizin tüm kitaplarını basarak yine onlara gönderdik. Yaklaşık 26 milyon kitabı öğrencilerimize ulaştırdık. Tüm öğrencilerimizin kitaplarının yanı sıra kırtasiye gereksinimlerini karşıladık. Beslenmeyle ilgili aslında muhtaçlıklarını karşılıyoruz.” dedi.
Özellikle 8. ve 12. sınıf öğrencilerini, birinci günden itibaren destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında belirli merkezlerde toplayarak hiç yalnız bırakmadıklarının altını çizen Özer, “Onların yardımcı kitap muhtaçlıklarını karşıladık. Kitaplarını gönderdik ve yalnızca sarsıntı bölgesindeki öğretmenlerimiz değil, öbür ölçme ve kıymetlendirme merkezlerinde çalışan öğretmenlerimiz de alanda dayanak oldular.” diye konuştu.
Şu anda yaklaşık 3 bin 450 noktada meslek yetiştirme kursunda yaklaşık 150 bin öğrenciye bu manada takviye verilmeye devam edildiğini aktaran Özer, bakanlığın yalnızca eğitim ve öğretimin olağanlaşması değil, vatandaşların insani muhtaçlıklarını da karşılamada hakikaten çok başarılı bir süreç idaresi gerçekleştirdiğini söyledi.
Özer, bu süreçte depremzede vatandaşın yanında olan öğretmen ve ek çalışana teşekkür etti.
“DEPREMİN ETKİLEDİĞİ VİLAYETLERİMİZDEN ELİMİZİ ÇEKMEYECEĞİZ”
Bakan Mahmut Özer, 16 Haziran sonrası zelzele bölgesinde telafi eğitimi olup olmayacağına yönelik soruyu şöyle yanıtladı:
“16 Haziran prestijiyle eğitim öğretimi tüm Türkiye’de noktalayacağız. Lakin zelzelenin etkilediği 10 vilayetten elimizi çekmeyeceğiz. 1 Ağustos, 1 Eylül tarihleri ortasında bu 10 vilayetimizdeki tüm eğitim kademelerimizdeki öğrencilerimize fiyatsız halde öğrenme kayıplarını telafi edecek takviye düzeneklerini tekrar destekleme yetiştirme kursları üzerinden sağlayacağız. Onunla ilgili çalışmalarımız çabucak hemen bitti. Bununla da bırakmayacağız. Akabinde iki hafta sonra 2023-2024 eğitim öğretim yılı başlayacak. Orada da tekrar bir ay bu öğrencilerimize tekrar öğrenme kayıpları ile ilgili destekleme düzeneği sağlayacağız. Akşamları yahut hafta sonları olacak halde fiyatsız yapacağız bunları.”
Muhalefet kanadının köy okullarının açılacağı istikametindeki seçim vaatlerine yönelik soru üzerine ise Bakan Özer, “Muhalefet beyannamelerinde bizim yaptıklarımızı ‘yapacağız’ diyorlar. Neresinden bakarsanız bakın, yeni bir şey yok. Acı olan da şu. Şuurlu halde var olan görmezlikten gelinirse bu emeğe saygısızlıktır. Bu ahlaki bir tutum değildir. Bizim yaptıklarımızı ‘yapacağız’ olarak söylüyorlar. Burada kasıt yok ise bu ne kadar alandan kopuk olduklarını gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.